HİPOTİROİD
Tiroit bezinin normalden çok çalışarak aşırı miktarda tiroid hormonu üretmesine hipertiroidi denilir. Çeşitli nedenlerle kanda tiroid hormonunun artmasına ise tirotoksikoz denilir. Her ikisininde belirti ve bulguları aynıdır. Her iki durumda da kanda T3 ve T4 tiroid hormonlarının düzeyi artar. Kanda TSH düzeyi ise düşer. En sık görülen nedeni Graves hastalığı denilen durumdur. Sıcak nodüller özellikle yaşlı hastalarda hipertiroidinin diğer önemli bir sebebidir. Tiroid hormonlarının kontrolsuz alımı, bazı iltahabi tiroid hastalıkları, aşırı iyot alımı ve doğum sonrası tiroid hastalığı diğer hipertiroidi ve tirotoksikoz sebepleri arasında sayılabilir. Hipertiroidi oldukça rahatsızlık ve şikayet oluşturan, zarar verici toksik bir durumdur.
Hipotiroidizm nedir?
Kanda tiroid hormonlarının normalden az olmasına hipotiroidi denir. En önemli ve en sık görülen sebebi tiroid bezinin az çalışmasıdır. Tiroid bezinin az çalışması tiroidit denilen iltahabi tiroid hastalığına (Hashimato) bağlı olarak gelişir. Hashimato tiroiditi kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Tiroid bezinin ameliyatla çıkarılması ve radyoaktif iyot tedavisi hipotiroidinin diğer sebepleri arasında sayılabilir. Nadiren de kullanılan bazı ilaçlara veya bazı nadir beyin hastalıklarına bağlı olarak da hipotiroidi oluşabilir.
Hipotiroidinin en sık rastlanan belirtileri neler?
Hipotiroidinin belirtileri hastalığın şiddetine bağlı olarak değişim gösterir. Hastalığın erken dönemlerinde çok belirgin olmayan şikayetler hastalığın şiddeti arttıkça çok belirgin hale gelir. Erken dönemlerde şikayetler genellikle yaşlılığa bağlanır ve tanısı zordur.. Ayrıca şikayetler çok çeşitlilik gösterir. Bu nedenle hastalık pek akla gelmez ve başka gerekçelerle yapılan testler sonucunda tesadüfen ortaya çıkar. En sık görülen belirtiler yorgunluk hissi, uyuşukluk, halsizlik, dikkat bozukluğu ve unutkanlıktır. Depresyon hipotiroidi hastalarında çok sık görülür. Ses kalınlaşması, üşüme, cilt kuruluğu, terlemede azalma, saç dökülmesi, kabızlık, kilo alma, kilo vermede zorluk, tırnaklarda kırılma ve iştah kaybı sıklıkla görülür. Hastalığın daha da ilerlediği durumlarda hareket yavaşlaması, kramplar, kalp ritminde yavaşlama, göz etrafında şişlik, el ve ayaklarda şişlikler görülmeye başlanır. Ancak her hastada bu bulgu ve belirtilerin hepsi bir arada bulunmayabilir.
Kalpte de sorunlara yol açabilir mi?
Evet, özellikle tedavi edilmeyen hastalarda önemli sorunlara yol açabilir. Hipotiroidide kalp hızında yavaşlama görülür ve tansiyon yükseliği oluşur. Kanda kolesterolün yükselmesine bağlı olarak damar sertliği ve kalp damar hastalığı oluşur. Hastalığın ilerlemesi durumunda kalp zarlarında sıvı birikir ve kalp yetmezliği gelişebilir. Bu nedenle hipotiroidi hastalarının düzenli olarak kalp kontrolü yaptırmalı, kan kolesterol düzeylerini ölçtürmeleri gerekir.
Sindirim sisteminde nasıl problemler yaratıyor?
Hastalarda kabızlık çok sık görülen bir şikayet olarak ortaya çıkar. Bütün sindirim sistemi hareketlerinde yavaşlama olur.. Bu durum hazımsızlık, şişkinlik ve kabızlık şikayetlerine neden olur. Ayrıca, safra kesesi hareketlerinde oluşan yavaşlama hazımsızlık şikayetlerinde artışa neden olur. Hipotiroidi mide ve barsaklarda emilim bozukluğuna da yol açar. Demir, B vitamini ve folik asit emilimindeki azalmaya bağlı olarak kansızlık hipotiroidi hastalarında sıklıkla ortaya çıkar. Metabolizma azalmasına bağlı olarak oluşan üiüme hissi kansızlıkla beraber iyice artar. Hipotiroidi hastalarının kan sayımı ölçümlerinin düzenli olarak yapılması ve kansızlık gelişmişse demir, B vitamini, folik asit ve selnyum gibi element ve vitaminleri almaları gerekir.
Böbrekleri de etkiliyor mu?
Evet. Hipotiroididen maalesef böbrekler de etkileniyor. Böbreklerle ilgili bulgular erken dönemde pek gözlenmezken hastalık ilerledikçe ortaya çıkıyor. Böbrek kan akımında azalma ve idrar yapımında azalma gelişiyor. İdrarın yapısında değişiklik oluşuyor. Vücutta su ve tuz tutulumunda artış ve buna bağlı olarak tansiyon yüksekliği gelişiyor. İleri evrelerde su ve tuz tutulumundaki artışa bağlı olarak miksödem denilen ağır tablo gelişebiliyor. Ancak günümüzde hastalığın tanısı daha erken evrelerde konulabildiği için böyle ağır durumlarla pek sık olarak karşılaşılmıyor.
Solunum sisteminde ne tür sorunlar görülür?
Hipotiroidi bütün sistemleri etkilediğinden solunum sistemi de olumsuzluklardan nasibini alır. Bu hastalarda solunum sayısında azalma ortaya çıkar. Zaten bu hastalarda halsizlik bitkinlik gibi şikayetler varken daha az oksijen alınması hastaların daha da enerjisiz kalmalarına neden olur. Kas hareketlerinin esnekliğinin azalmasına ve boğaz kuruluğuna bağlı bağlı olarak horlama ve uykuda apne denilen kısa süreli solunum durmaları özellikle kilolu obez hastalarda ortaya çıkabilir. Ödem ve esneklik azalmasına bağlı olarak ses kalınlaşması görülebilir.
Kramplar hipotiroidi habercisi olabilir mi?
Bazen hipotiroidinin tek belirtisi kaslarda kramplarıolabilir. Bu şikayeti olan hastalarda tiroid fonksiyonlarına bakmak gerekir. Kramp şikayetine kas güçsüzlüğü ve kas ağrıları da eşlik edebilir. Reflekslerde ve hareketlerde yavaşlama kas sertleşmesine bağlı olabilir. Eklemlerde ağrı, eklem hareketlerinde kısıtlılık ve eklemlerde şişlik görülebilir.
Ciltte nasıl değişiklikler olur?
En önemli bulgular ciltte olur. Cilt kuru, kaba, kalın ve soğuktur. Terlemenin azalmasına, yağ bezlerinin az çalışmasına bağlı olarak cilt kurudur. Saçlar kalın ve kabadır. Saç dökülmesinde artış olur. İleri evrelerde kaşlarda da azalma gçrülebilir. Tırnaklar kolay kırılır ve kabalaşmıştır. Tırnakların uzaması yavaşlar üzerinde yarıklar oluşabilir. Ciltteki soğukluk ve solukluk kansızlıkla iyice belirginleşir. Yüzde sarımtırak soluk bir renk hakim olur.
Hipotirodinin kısırlığa yol açtığı söyleniyor...
Hipotiroidi hastalarında adet düzensizliği sıklıkla görülür. Adet sayısında artma ve kanama miktarında artış görülür. İleri evrelerde adetlerde azalma izlenir. Cinsel isteksizliğe yol açtığından ve yumurtlamayı azalttığından gebe kalma zorlaşabilir. Kısırlık tedavisi gören hastalarda hipotiroidi görülme oranı yükselmektedir. Bazı çalışmalarda hipotiroidi ile kısırlık arasında paralellik bulunmuştur. Bu nedenle özellikle tüp bebek yapacak hastaların tiroid fonksiyonlarının incelenmesi eğer hipotiroidi var ise tedavisi gerekir.
Çocuklarda zeka geriliği yaptığı doğru mu?
Tiroid hormonları doğumdan sonra gelişme ve büyüme için mutlaka gereklidir. Yenidoğanlarda tiroid bezinin az çalışması beyin ve sinir sistemindeki gelişmeyi durduracağı için zeka geriliğine neden olur. Bu çocuklarda dil büyüktür. Ses kaba ve kalındır. Cil kuru ve kalındır. Güçlükle beslenebilirler. Kemik yaşı geri kalır, dişler zamanında çıkmaz. Bu ağır tablo ortaya çıkmadan tanı doğumdan hemen sonra konmalı ve tedavi en kısa sürede başlamalıdır. Aksi takdirde zeka geriliği kalıcı hale gelir.
Çok üşüme hipotiroidi belirtisi olabilir mi?
Özellikle yaşlılarda çok üşüme hipotiroidinin tek belirtisi olabilir. Metabolizmanın azalmasına bağlı olarak vücut ısısında azalma meydana gelir. Vücut daha fazla ısı kaybını önlemek için bir savunma mekanizması olarak damarların büzülmesini ve cilt kan akımının azalmasını sağlar. Bu durum soğuğa karşı olan tahammülsüzlüğü iyice artırır. Hipotiroidi nedeniyle gelişen kansızlık vücudun ısınmasını iyice güçleştirir. Özellikle yaşlı hastalar ellerinin ve ayaklarının sıcak havalarda bile üşüdüğünden yakınırlar.
Hipotiroidi kolesterol düzeyini de etkiliyor mu?
Hipotiroidi hastalarında lipid metabolizmasında azalma oluşur. Bu nedenle kanda lipid düzeyleri artar. Bazen hipotiroidinin tek bulgusu kanda lipid düzeyinin artması olabilir. Yapılan ölçümlerde hipotiroidi hastalarında kan total kolesterolünde ve kötü kolesterol dediğimiz LDL’nin miktarlarında artışlar olduğu saptanmıştır. Kan kolesterol ve kötü yağların artışı kalp damar hastalıklarının hipotiroidi hastalarında daha sık gelişmesine neden olabilir. Bu hastalarda hipotiroidi tedavisiyle kan kolesterol ve LDL düzeyleri yavaş yavaş normale döner.
Şişmanlığa yol açıyor mu?
Hipotiroidi metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak hipotiroidi bir miktar kilo almaya sebep olabilir. Ancak tedavi ile alınan kilolar kolaylıkla geri verilemez. Aşırı kilo alma ancak ağır hipotiroidinin olduğu durumlarda ortaya çıkabilir. Bu durumda da kilo alma çoğunlukla su ve tuz tutulmasına yani ödeme bağlıdır ve hipotiroidinin tedavisiyle düzeltilebilir.
Bu hastalık sık görülüyor mu?
Bu hastalık oldukça sık ve yaygın görülmektedir. Tüm toplum bireylerinde yaklaşık %5 oranında görülmekle birlikte kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Yaş ilerledikçe hipotiroidinin görülme sıklığı artar. Yaşlılarda 20 kadından birinde aşikar veya gizli hipotiroidi görülebilmektedir. Ailesinde hipotiroidi olanlar, daha önce tiroid hastalığı geçirenler, tiroid ameliyatı olanlar veya radyoaktif iyot (atom) tedavisi olanlarda hipotiroidi görülme sıklığı artmaktadır.
Peki, hipotiroidinin sebepleri neler?
Hipotiroidinin en önemli sebebi Hashimato hastalığı olarak bilinen tiroid bezinin iltahabi ahstalığıdır. Tam olarak mekanizması belli olmamakla beraber bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan ortaya çıktığı sanılmaktadır. Ayrıca, ameliyat ile tiroid bezinin tamamının veya bir kısmının alınması, radyoaktif iyot (atom) tedavisi, lityum gibi bazı ilaçların alınması hipotiroidi sebepleri arasında sayılabilir. Gebelik veya doğumdan sonra, iyot azlığı veya çokluğu hipotiroidinin diğer sebepleridir. Nadir olarak bazı beyin ve sinir hastalıkları da hipotiroidi yapabilir.
Nasıl teşhis ediliyor?
Hekimin ilk önce hipotiroididen şüphelenmesi gereklidir. Daha sonra tanı koymak çok kolaydır. Kan TSH, T3 ve T4 düzeylerine bakılır. Genellikle T3 ve T4 düzeyleri normalken TSH düzeyinde artış gözlenir. Daha ileri durumlarda TSH düzeyi çok yükselir ve o durumlarda T3 ve T4 düzeylerinde düşme gözlenir. AntiTPO ve AntiTg gibi antikor denilen kan proteinlerinin düzeyinin de ölçülmesi gereklidir. Hashimato hastalığında bu değerlerin bazen her ikisi de bazen sadece biri yüksek bulunur. Antikor düzeyleri tedaviyle düzelmez.
Peki nasıl tedavi ediliyor?
Bir kere teşhis edildikten sonra kan TSH düzeyinin normale indirilmesi gerekir. Bunun için T4 hormonu ilaçla dışarıdan verilir. Tiroksin denilen bu hormon uygun dozlarda alınırsa hiçbir zararı yoktur, kullanılması kolaydır yan etki oluşturmaz. İlaç düzenli olarak sabahları aç karnına alınmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki bu tedavi sadece kan değerlerini düzeltmek içindir. Hastalığın kendisini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle hastalar ömür boyu ilaç kullanmak zorundadır. Ayrıca hastalara demir, B vitamini, folik asit ve selenyum gibi destek tedavilerinin verilmesi yararlıdır.