İleri Evre Prostat Kanseri Tedavisinde Yeni Dönem: Aktinum-225 (Ac-225-PSMA) ile ALFA tedavisi
Ac-225-PSMA ile yapılan alfa tedavisi ileri evre prostat kanserinin tedavisinde yeni umut olarak gözükmektedir. Lu-177-PSMA tedavisine bile cevap vermeyen hastalarda çok olumlu sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca, ileri evre hastalarda sıklıkla görülen ağrı gibi yaşam kalitesini bozan bulgular kontrol altına alınabilmektedir.
Prostat Kanseri:
Prostat kanseri, erkeklerde en çok rastlanan ve ölüme sebep olan kanser türlerinden bir tanesidir. Son yıllarda, prostat kanserinin cerrahi tedavisinde, ışın tedavisinde (radyoterapi) ve ilaç tedavilerinde olağanüstü gelişmeler yaşanmış ve çok olumlu sonuçlar alınmıştır. Özellikle prostat kanserinin tanısında ve hastalığın evrelemesinde PSMA PET/BT görüntülemesi devrimsel bir etki oluşturmuş ve hastalığın tedavi planlaması çok daha iyi yapılır hale gelmiştir. Böylelikle kullanılan tedavi yöntemleri daha etkili olmuştur. Bugün için prostat kanserinde en gelişmiş görüntüleme yöntemi PSMA PET/BT’dir.
Ancak, hastaların bir kısmında uygulanan bütün bu etkili tedavi yöntemlerine rağmen hastalık ilerleme göstermektedir. Gelişmiş yeni nesil hormon ve kemoterapi tedavilerine rağmen hastalığın ilerlemesi durumunda hastalara uygulanacak tedavi seçenekleri çok sınırlı kalmaktadır. Bu durumdaki hastalar için son yıllarda gelişen Lu-177-PSMA ve Ac-225-PSMA tedavileri önemli bir seçenek olarak ortaya çıkmaktadır.
Ac-225-PSMA tedavisi nedir:
İleri evre prostat kanseri hastalarına uygulanan yeni bir tedavi yöntemidir. Diğer standart tedavilere cevap vermeyen veya kemoterapi uygulanamayan hastalarda kullanılır. Yapılan çalışmalar hastalığın kontrol altına alınmasını çok büyük oranda sağladığını göstermektedir. Üstelik varsa hastalardaki ağrıyı kontrol altına almakta hastanın ağrı kesici miktarını azaltmakta ve yaşam kalitesini artırmaktadır. Üstelik yan etkileri yok denecek kadar azdır. Akıllı moleküllerle yapılan en gelişmiş atom (radyasyon) tedavisidir.
PSMA nedir?
Prostat Spesifik Membran Antijen (PSMA) kelimelerinin kısaltılmış halidir. PSMA vücutta çeşitli doku ve organlarda hücre yüzeyine yerleşmiş bir tür proteindir. Normal doku ve hücrelerde bulunmasına rağmen PSMA’yı önemli kılan şey prostat kanseri hücrelerinde çok yoğun bulunmasıdır. Prostat kanseri hücrelerinde çok yoğun bulunmasının nedeni bilinmemektedir. Ancak, PSMA’nın bu özelliği prostat kanserinin tanı ve tedavisinde çok etkin kullanılmasına sebep olmuştur. Yapılan bilimsel çalışmaların sayısındaki olağanüstü artış önümüzdeki yıllarda daha da artarak kullanılmasına sebep olacağını göstermektedir.
PSMA tanı ve tedavide nasıl etki gösterir?
Yaygın olarak daha kolay anlaşılması nedeniyle PSMA ismi kullanılsa da gerçekte tanı ve tedavide kullanılan ilaç PSMA değildir. 1980’li yıllarda PSMA’nın fonksiyonunu engellemek için PSMA engelleyen (inhibitör) küçük moleküller geliştirilmiştir. Bu moleküller damardan vücuda verildiğinde gidip PSMA proteinini bulup yapışırlar. Yani bu ilaçlar PSMA bulmaya ve ona yapışmaya programlanmışlardır. Ancak bu ilaçlar (moleküller) hastalarda herhangi bir olumlu etki oluşturmamış ve kullanımdan kalkmıştır. Fakat, 2012 yılında bu engelleyici moleküller radyoaktif madde ile işaretlenmiş ve prostat kanseri tanı ve tedavisinde bir çığır açmıştır. Çünkü, prostat kanseri üzerindeki PSMA proteinini bulmaya programlanmış bu moleküller yanında radyoaktif maddeyi beraberinde taşımış ve prostat kanserinin hem tanısını hem de tedavisini bu radyoaktif maddelerle yapılmasını sağlamıştır. PSMA’nın fonksiyonlarını engelleyen bu küçük moleküllere genel olarak PSMA denmiştir.
PSMA PET/BT nedir?
PSMA molekülleri vücutta prostat kanseri hücrelerini bulup yapışmaya programlanmış moleküllerdir. Bu nedenle bunlara akıllı molekül adı verilir. Bu moleküle Ga-68 radyoaktif maddesi bağlanır ise PSMA yanında Ga-68 radyoaktif maddesini de götürerek prostat kanseri hücrelerine yapışır. PET dediğimiz günümüzün en ileri teknolojik görüntüleme cihazı ile Ga-68’den çıkan ışınları kullanarak görüntüleme yapar. Böylece prostat kanseri hücrelerinin vücutta nerede olduğu ve nerelere yayıldığı belirlenebilir. Ga-68 yaklaşık 60 dk içerisinde yarılanır ve kısa süre içerisinde yok olur. Ga-68 maddesi gama ışını dediğimiz radyasyon yayar tedavi edici özelliği yoktur. Hastaya düşük doz radyasyon verir ve zararsızdır. Sadece görüntüleme ve teşhis için kullanılır.
Lu-177-PSMA ve Ac-225 PSMA nedir?
PSMA molekülü vücutta prostat kanseri hücrelerini bulup yapışmaya programlanmış akıllı moleküllerdir. Lutesyum 177 (Lu-177) veya Aktinum-225 (Ac-225) ile işaretlendiğinde yanında bu radyoaktif maddeleri götürüp prostat kanseri hücreleri içerisine girmesini sağlar. Lu-177 ve Ac-225 çok yüksek radyasyon içerir. Lu-177 ve Ac-225 prostat kanseri hücresinin içine girince çok yüksek radyasyonu prostat kanseri hücresi içerisine bırakır ve hücrenin ölmesini sağlar. Prostat kanseri vücudun neresinde olura olsun bu tedaviden etkilenir. Lenf veya kemik metastazları (sıçrama) olsa bile Lu-177 ve Ac-225 bulur ve prostat kanseri hücrelerini öldürür.
Lu-177 ve Ac-225 arasında ne fark vardır?
Radyoaktif maddeler temel olarak 3 tür ışın yayar. Bunlar A) gama, B) beta ve C) alfa ışınlarıdır. Gama ışınlarının tedavi edici etkisi yoktur. Sadece görüntüleme ve teşhis için kullanılır. Ga-68 Gama ışını yayar ve PSMA PET/BT görüntülemesinde kullanılır. Beta ışını ise yüksek radyasyon içeren parçacıktır. Lu-177 beta parçacığı yayar. Havada 10 mm doku içerisinde ise 1-5 mm yol kat edebilir. Böylece çok yüksek radyasyonu doku içerisine bırakır ve hücrenin ölmesini sağlar. Lu-177-PSMA tedavide kullanılır. Alfa ışını ise çok yüksek radyasyon içeren bir parçacıktır. Havada 1-2 mm doku içerisinde içe çok kısa mesafe (0.1 mm’den kısa) kat edebilir. Ac-225 alfa ışını yayar. Bu şekilde Lu-177’den 10-15 kat daha fazla radyasyonu prostat kanseri içerisine bırakır ve prostat kanseri hücrelerini öldürür.
Alfa (Ac-225) ve beta (Lu-177) tedavileri arasındaki fark nedir?
Prostat kanseri hücrelerini içerisine bırakılan radyasyon öldürür ve yok eder. Ac-225’in içerdiği alfa radyasyonu Lu-177’nin içerdiği beta radyasyonundan kat be kat daha fazladır. Bu nedenle prostat kanserini çok daha kısa sürede ve daha fazla etkiler ve kesin sonuç verir. Doku içerisinde kat ettiği mesafe çok daha kısa olduğu için diğer normal dokular radyasyondan etkilenmez. Kan hücrelerini yapan kemik iliği gibi organlar alfa radyasyon ulaşamadığı için etkilenme riski çok daha azdır. Yapılan çalışmalar Lu-177-PSMA tedavisinden sonra ilerleme gösteren hastalarda bile Ac-225-PSMA tedavisinin çok etkili olduğunu düşündürmektedir.
Ac-225-PSMA tedavisi nasıl uygulanır?
Ac-225-PSMA hazır ilaç değildir. Hastanedeki laboratuvarda hazırlanması gerekir. Ac-225 hazırlanabilmesi için laboratuvar şartlarının iyi olması ve teknik ekipman donanımının yeterli olması gerekir. Ac-225-PSMA hazırlamasını bu konuda iyi eğitim almış radyofarmasist eczacı veya kimyacılar tarafından hazırlanır. Hazırlanan ilacın düzgün olup olmadığını anlayabilmek için ve hastaya verilen dozun mikterını belirleyebilmek için bu konuda deneyimli fizikçilere ihtiyaç vardır. Yani bu tedavinin uygulaması iyi yetişmiş tecrübeli bir ekip işidir. Hazırlanan ilaç damar yolu ile hastaya verilir. Ac-225-PSMA vücut dışına zararlı radyasyon yaymaz. Bu nedenle radyasyon güvenliği prensipleriyle hastanın hastanede kalması gerekmez.
Ac-225-PSMA tedavisinin yan etkileri var mıdır?
Ac-225-PSMA tedavisi alan hastaların büyük kısmında tükürük bezleri tahrip olur ve bu hastalarda ağız kuruluğu gelişir. Yapay ağız sıvıları ile bu sorun büyük oranda ortadan kaldırılabilir. Bunun dışında başka bir yan etki gösterilememiştir. Hastalar tedaviyi çok kolay kaldırabilirler. Bulantı, kusma, saç dökülmesi gibi diğer ilaçlarda görülen yan etkiler Ac-225-PSMA tedavisi ile görülmez.
Sizin Ac-225-PSMA tedavisi ile ilgili çalışmalarınız var mı?
Ac-225-PSMA tedavisi bir ekip işidir. Hastaya doğru tedavi seçeneklerini belirlemek ve sunmak için tıbbi mesleki deneyim gereklidir. İlacı doğru şekilde hazırlamak için uygun laboratuvar şartları gereklidir. İlaç hazırlamak için deneyimli eczacı veya kimyacılar gereklidir. Uygun ilaç dozunu belirlemek için bu konuda deneyimli fizikçilere gereksinim vardır. Ekibimizin her biri bu konuda son derece eğitimli, bilgili ve deneyimlidir. Ayrıca, ekibimiz hem ABD’de Brookhaven Ulusal Laboratuvarı, hem de AB’de Birleşik Araştırma Merkezi ile işbirliği yapmakta ve karşılıklı deneyimler paylaşılmaktadır.